Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/3328 E. 2020/5893 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3328
KARAR NO : 2020/5893
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

İlk Derece Mahkemesi : Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.07.2018 tarih ve 2016/224- 2018/230 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar … ve … yönünden;
TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 58/6 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,sanıklar … ve … yönünden ise beraat kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
26.03.2020 tarih ve 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesiyle yapılan düzenleme karşısında sanık … ve müdafiinin başvuruları süresinde görülerek; keza katılan vekilinin, İstinaf Ceza Dairesinin CMK’nın 279/1-b maddesi uyarınca istemin reddine karar verdiği örgüt üyeliği ve Terörizmin Finansmanının
Önlenmesi Kanununa Muhalefet suçu ile istinaf edilmeyen sanık …’nin terör örgütüne üye olmaksızın örgüte yardım suçundan verilen hükümlere karşı bir temyiz isteminin bulunmadığı, matbu dilekçe yazılması sonucu dosya kapsamına konu olmayan suçlara ilişkin kanun maddeleri yazılsa da sadece Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyiz edildiği değerlendirmesiyle, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Tüm sanıklar hakkında, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçları yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanıklar hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK’nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklarla ilgili hükümdeki tekerrür uygulamasına dair kısımdan “Sanık hakkında 58/6. maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının ihtarına” ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar Sami Arslar ve … hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a)Mahkemenin gerekçeli kararında özetle; “sanıkların yaşı, sosyal çevresi ve eğitim durumları dikkate alındığında eylemlerinin sempati düzeyinde kaldığını, 17/25 Aralık sürecinden sonra sanığın eylemlerinin süreklilik ve çeşitlilik göstermediği, silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunun sübuta ermediği” kabul edilmişse de, sanıkların kendi beyanlarında, 2014 ve 2015 yılında da sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılara katıldıklarını söyledikleri nazara alındığında;
Öncelikle, temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğüne hitaben Ahmet İloğlu ismiyle yazılmış 28.08.2016 tarihli ihbar mektubunun içeriği de ayrıntılı bir şekilde araştırılarak CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması, gerekirse ihbar mektubunu yazan Ahmet İloğlu isimli şahsın araştırılarak duruşmada tanık olarak dinlenmesinin sağlanması, yine UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanıklar hakkında başkaca bilgi ve belge olup olmadığı araştırılarak varsa ilgili beyan ve delillerin dosya içerisine konulması, lüzum görülmesi halinde bu şahısların da tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması ve tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun tespiti ve takdiri gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
Mahkeme kabulünde, hukuka uygunluk nedeni olan TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulandığının belirtilmesi karşısında; sanıklar hakkında CMK’nın 223/3-d maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken aynı Kanunun 223/2-e maddesi gereğince delil yetersizliğinden beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.