Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/3041 E. 2021/2538 K. 06.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3041
KARAR NO : 2021/2538
KARAR TARİHİ : 06.04.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
-01.12.2016 (… yönünden)
Hüküm : 1- Sanık … hakkında; a) Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu yönünden verilen beraat, b) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet,
Hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi.
2-Sanık … hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine.
3-Sanık … hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Sanıklar … ve … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;,
1- Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri bakımından yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık … hakkında anayasal düzenin ortadan kaldırılmasına teşebbüs suçu bakımından verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; katılanlar vekilleri ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyete dair hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan, mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek;
Oluş, sanık savunması ve mahkeme kabulüne göre; sanığın örgüt üyeliğine esas alınan faaliyetlerinin, örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içeren örgütsel faaliyet oluşturacak eylemlerine rastlanmaması, suç tarihi itibariyle de örgütsel bağını ortaya koyan herhangi bir kod adı veya örgütsel iletişim ağı kullandığının belirlenememesi karşısında; sanık hakkında üzerine atılı ve oluşmayan müsnet suç yönünden 5271 sayılı CMK’nın

223/2-a maddesi uyarınca Beraat kararı verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde örgüt üyesi olduğu kabulüyle hakkında mahkumiyetine dair karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. Maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.