Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/3028 E. 2020/5068 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3028
KARAR NO : 2020/5068
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2018 tarih ve 2018/139 – 2018/367 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5, TCK’nın 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairemizin 06.11.2019 tarih ve 2019/1582-6838 sayılı kararında belirtilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
1-Bir asker şahsın; gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağından,
Bu delilin teyidi ve maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması açısından;
a-Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telofon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;
Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi,
Bazı Mahrem İmamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olması,
Aramalar tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,
Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,
Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,
Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,
Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,
Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,
Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,
Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen, hangi aramaların ardışık ve/veya periyodik olduğunu açıklayan ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,
b-Sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin ayrıntılı analiz raporunun istenmesi,
c-Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp, varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak CMK’nın 217.maddesi gereğince değerlendirilmesi, delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği hususunda savunma argümanlarının tartışılması ve değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Sanıkla ardışık arandığı tespit edilen ve Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/60 Esas ve 2019/457 Karar sayılı dava dosyasında beyanları bulunan …… beyanlarının dosyaya getirtilerek CMK’nın 217. maddesi gereğince okunması ya da duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla etraflıca beyanlarının alınması,
3- Dosyanın tetkikinde 09.10.2018 tarihli oturumda tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan başka dosya sanığı olduğu anlaşılan …’in sanıktan sorumlu olan kişinin … olduğunu belirtmesi karşısında, …’nun duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla etraflıca beyanları alındıktan ve ayrıca UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılıp sanık ile ilgili herhangi bir şüpheli beyanı bulunup bulunmadığı var ise getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunup CMK’nın 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanığa terör örgütü üyeliği suçundan verilen cezanın artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi olarak gösterilmesi gerekirken aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdikleri süreler, mevcut delil durumu, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesi kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.