Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/9847 E. 2021/439 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9847
KARAR NO : 2021/439
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/9 ve 63/1. maddeleri uyarınca mahkumiyete ilişkin kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği gözetilerek,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın Bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında;

sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ile HTS kayıtlarının ilgili yerlerden getirtilerek, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması, temin edilememesi halinde dosya içerisindeki CGNAT kayıtları ve ByLock tespiti yapılan hatta ilişkin HTS kayıtları da temin edilerek, sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması; ayrıca, dosyaya istinaf aşamasında geldiği anlaşılan emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin dijital verilerin incelenmesi sonucunda düzenlenen veri inceleme raporunun sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulamadığı, bu sebeple dosya kapsamındaki veri inceleme raporuna dayanak teşkil eden gizli tanık Garson’un ifadesi ve delilin el konulmasına ilişkin mahkeme kararının da getirtilerek sanık hakkında düzenlenen bu rapor ile birlikte; ayrıca UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankası üzerinden sanıkla ilgili beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı da araştırılarak varsa onaylı suretleri dosyaya getirtilerek, tespiti halinde gerekirse tanık sıfatıyla ilgili kişiler duruşmaya çağrılıp dinlenildikten ve yine sanığın varsa sosyal medya hesaplarının (facebook, twitter, instagram vs.) incelenerek örgüte yönelik bilgi ve belge bulunup bulunmadığının var ise getirtilip elde edilen tüm delillerin duruşmada sanık ve müdafiine okunup, CMK 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre;
a. Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “24.11.2016” yerine gerekçeli karar başlığında “2016” olarak gösterilmesi,
b. 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırım yapılması gerekirken anılan maddenin birinci fıkrasının belirtilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.