Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/9595 E. 2020/6321 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9595
KARAR NO : 2020/6321
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.07.2018 tarih ve 2017/152 – 2018/122 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9. 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin CMK’nın 299. maddesi gereğince yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I)Sanıklar …, … ve … hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1)Hüküm verildikten sonra dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanıklarHasan Demir, … ve …’ün ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanık … hakkında Kadir Karabal’ın hükümden sonra dosyaya geldiği anlaşılan beyan ve teşhislerinin ve sanıkla ilgili aşama beyanları temin edildikten sonra gerekirse tanık olarak dinlenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA,
II)Sanık … hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1)Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3618 Esas 2018/705 sayılı kararı ile “ByLock iletişim sisteminin” FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; “ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı”nın dosyaya getirtilmesi, değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanık … hakkında Halil İbrahim Mataracı’nın hükümden sonra dosyaya geldiği anlaşılan beyan ve teşhislerinin ve sanıkla ilgili aşama beyanları temin edildikten sonra gerekirse tanık olarak dinlenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar …, … ve …’ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.