Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/9396 E. 2020/6688 K. 22.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9396
KARAR NO : 2020/6688
KARAR TARİHİ : 22.12.2020

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2017/155 – 2017/167 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım
etmek
Hüküm : TCK’nın 314/3, 220/7 maddeleri delaletiyle 314/2, TCK’nın 220/7-2. cümle, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre belirlenerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde Bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren 488945 ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması sonrasında tüm deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 307/5. maddesi gereğince sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin bilgi için Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.