YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8861
KARAR NO : 2021/825
KARAR TARİHİ : 09.02.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2018 tarih ve 2017/41-2017/191 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek
Hüküm : 1-Sanıklar … ve … hakkında, TCK’nın 220/7, 314/3 delaletiyle 314/2, TCK’nın 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3.maddeleri gereğince mahkumiyete dair, istinafbaşvurularının esastan reddi,
2-Sanıklar …, … ve hakkında İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararı kaldırılarak CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat,
3-Sanıklar …, … ve …. hakkında, Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraatlerine dair, istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi,
4-Sanık … hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
5-Sanık … …hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf
başvurusunun esastan reddi,
6-Sanık … hakkında TCK’nın 314/2, 3713sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9.
maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinafbaşvurusunun esastan reddi
Dairemizin 2020/834 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar … ve … hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarına ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle, tüm sanıklar hakkındaki suçlara ilişkin olarak;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesinin ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar
başlıklarında sanık …’ın gözaltına alınma, tutuklanma ve tahliye tarihlerinin yazılmaması; silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup sanığın yakalanması ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlıklarında her bir sanık yönünden ayrı ayrı belirtilmeden, sanık … yönünden suç tarihinin “11.08.2016”; sanık … yönünden suç tarihinin “23.09.2016”; sanık … yönünden suç tarihinin “29.09.2016”; sanık … yönünden suç tarihinin “02.08.2016” yerine “30.07.2016-06.11.2016” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hatalar olarak kabul edilmiştir.
Sanık …’nin gözaltında ve tutuklu kaldığı süreler TCK’nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
CMK’nın 290. maddesi sarahati gözönünde bulundurularak CMK’nın 150/3 maddesi gereğince isteğine bağlı olmaksızın müdafii görevlendirilmesi gereken sanık …’nın müdafii görevlendirilmeksizin sorgusunun yapılarak kovuşturmaya devamla hüküm verilmiş olması bozma sebebi yapılmamıştır.
I-) Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar … ve … hakkında kurulan beraat hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık …, sanıklar …, … ve … müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-) Sanıklar… ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, sanıklar …, …, … ve … hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan verilen beraat hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
1-) Sanıklar… ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri hakkında:
a1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık … …’ın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden getirtilecek ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporunun CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi; değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden Bylock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması,
a2-)UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılması,
b-)Dosyaya hükümden sonra gönderildiği anlaşılan ve sanık …’ın 454014 ID nolu ByLock tespit ve değerlendirme raporunun, CMK’nın 217. maddesi kapsamında duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması,
2-) Sanıklar …, …, … ve … hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan verilen beraat hükümleri hakkında:
a-)Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanık …’ın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi gereğince de re’sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği ve Dairemizin 16.01.2018 tarih ve 2017/3415 E. – 2018/495 K. sayılı ilamında “temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken suçun temel şeklinde belirlenen cezanın değil nitelik hal ve ağırlaştırıcı nedenlerde gözönünde bulundurularak istenilen sonuç cezanın esas alınması” gerektiğine yönelik gerekçesi dikkate alındığında, CMK’nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b-)CMK’nın 280, 303/1-a, 193/2, 216 ve 217. maddeleri uyarınca; istinaf mahkemelerinin, İlk Derece Mahkemesince toplanan delilleri takdir ederek dosya üzerinde yapacakları incelemeler neticesinde beraat kararı veremeyecekleri nazara alındığında, anılan kanun maddelerine de yanlış anlamlar yüklenerek Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 5271 sayılı Kanunun 280/2 maddesine aykırılık oluşturacak şekilde duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece Mahkemesince belirlenen hapis cezasını kaldırarak CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince sanıklar …, … ve …’ın beraatlerine yönelik karar vermesi,
c1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık …’nun ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın dijital materyalinde tespit edilen ByLock uygulamasına ilişkin olarak, ilgili birimlerden getirtilecek ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi; değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması,
c2-)UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılması,
Yukarıda belirtilen belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar…, … ve … müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.