Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/7618 E. 2021/45 K. 25.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7618
KARAR NO : 2021/45
KARAR TARİHİ : 25.01.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarih ve 2017/128 – 2017/319 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1)Sanığın CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2) Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin reddine dair ek karar

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçunu işlediğinden bahisle 3713 sayılı Kanunun 7/1 yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda “cezalandırılmasına yeterli kesin, somut ve tam delil elde edilemediği ve sanığın yüklenen suçu işlediği sabit görülmediği” gerekçesiyle sanık hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat hükmü kurulduğu, bu kararın İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından sanık aleyhine istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 13.02.2018 tarih ve 2018/109 Esas, 2018/353 Karar sayılı kararıyla “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının söz konusu bu karara yönelik temyiz başvurusunda bulunması üzerine bu kez de Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 20.02.2018 tarihli ek kararıyla “5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddine” yönelik hüküm kurduğu anlaşılmaktadır.
Silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun 3713 sayılı TMK’nın 3. maddesinde düzenlenen mutlak terör suçlarından olması, aynı Kanunun 5. maddesi kapsamında mutlak terör suçlarında her halükarda 3713 sayılı TMK’nın 5. maddesinin herhangi bir takdir hakkı olmaksızın uygulanmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda “silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunda cezanın üst haddinin 10 yıldan fazla olduğu” nazara alındığında, sanık hakkında, “silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın” CMK’nın 286/2-g maddesi uyarınca temyizi kabil kararlardan olduğu cihetle;
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 20.02.2018 tarihli ek kararı KALDIRILMAKLA;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında UYAP ortamı üzerinden dosya içerisine gönderildiği anlaşılan Adliye mahrem imamları ile irtibatlı olan şahısların tespitlerine yönelik HTS kayıtlarının incelenmesinde sanığın, kardeşi Savaş Kaya adına kayıtlı olan 507 920 39 32 numaralı hattı kullandığının tespit edildiği, yine UYAP ortamından dosyaya gönderilen tutanaklarda Savaş Kaya adına kayıtlı olan 507 920 39 92 numaralı hat ile ByLock kullanıldığının bildirildiği anlaşılmakla ilgili birimlerden sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığına dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının olup olmadığı sorulup, Amasya Cumhuriyet Başsavcılığının 28.02.2020 tarihli dağıtımlı yazısının ekinde bildirilen adliye mahrem imamları ile irtibata yönelik tespitlere ilişkin HTS raporları fiziken dosyaya getirtilip, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 25.02.2020 ve 20.02.2020 tarihli yazılarının eklerinde gönderilen HTS raporları ile sanık ile ilgili tespitlerin, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının mükerrer soruşturma ve yargılama nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı ekinde gönderilen başka dosya şüphelisi Ali Seydi Çalışgan’ın ifade ve teşhis tutanağı ile Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının dağıtımlı yazısının ekinde gönderilen başka dosya şüphelisi Fatih Karayel’in ifade ve teşhis tutanaklarının, ayrıca UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılıp, varsa aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilerek,
CMK’nın 217. madddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra, gerekirse tanık olarak ifadelerine başvurulması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.