YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6993
KARAR NO : 2019/5031
KARAR TARİHİ : 18.07.2019
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : …yönünden; Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme. Diğer sanıklar yönünden; Silahlı terör örgütüne üye olma
…: “05.08.2016”,
…: “12.08.2016”, ..:”05.08.2016″,
…: “20.01.2017”,
…: “07.08.2016”,
…: “08.08.2016”,
… “05.08.2016”,
… “05.08.2016”,
… “24.08.2016”,
… “07.02.2017”,
… “05.08.2016”,
… “03.03.2017”,
…: “05.08.2016”,
… “05.08.2016”,
… “05.08.2016”,
… “05.08.2016”,
… “12.04.2017”,
… “05.08.2016”, … “05.08.2016”,
… “24.08.2016”
Hüküm : Sanık … yönünden; TCK’nın 220/7yollaması ile TCK’nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
Diğer sanıklar yönünden; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I-Sanık … ve müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
II-Sanık … müdafiinin temyiz isteminin, yasal süresinde olmadığı gibi söz konusu kararın da temyizi kabil kararlardan olmadığı gözetilerek temyiz isteminin CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
III-Sanıklar …, …, …, …, …, … ve müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, hükmolunun ceza miktarları nazara alınarak yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
IV-Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık … müdafiinin 23.10.2018 tarihli dilekçesi dikkate alınarak tebliğnamedeki temyiz isteminin gerekçesiz olduğundan bahisle reddi gerektiğine dair tebliğnamedeki düşünceye iştirak olunmamıştır.
Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tayin olunan “5 yıl 6 ay” hapis cezasından 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılırken, “7 yıl 15 ay” yerine hesap hatası sonucu “8 yıl 3 ay” olarak fazla hapis cezasına hükmedilmesi, TCK’nın 62. maddesinin uygulanması neticesinde sonuç cezanın doğru tayin edildiği gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
V-Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … ile ilgili olarak yapılan incelemede:
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tayin olunan “5 yıl 6 ay” hapis cezasından 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılırken, “7 yıl 15 ay” yerine hesap hatası sonucu “8 yıl 3 ay” olarak fazla hapis cezasına hükmedilmesi, TCK’nın 62. maddesinin uygulanması neticesinde sonuç cezanın doğru tayin edildiği gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8. maddesinde belirtildiği üzere başkaca delillerle desteklenmeyen gizli tanık beyanının hükme esas alınamayacağı cihetle;
1-Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümler ile ilgili olarak;
Sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun makul bir ceza tayini gerektiği gözetildiğinde, UYAP kayıtlarının tetkikinden temyiz aşamasından sonra dosyaya gelmesi nedeniyle dikkate alınmayan sanık … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/166432 sayılı soruşturma dosyasında sanıkla ilgili ihbar mahiyetinde bilgiler ile sanık … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/157854 sayılı soruşturma dosyası içerisinde sanıkla ilgili beyanda bulunduğu anlaşılan …’ın ifade tutanakları duruşmada okunup değerlendirilerek temel cezanın belirlenmesinde nazara alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabul ile fazla ceza tayini,
2-… hakkında kurulan hükümle ilgili olarak;
Sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun makul bir ceza tayini gerekirken yazılı şekilde fazla cezaya hükmedilmesi,
3-… ve … hakkında kurulan hükümler ile ilgili olarak;
Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükumet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek;
Bu tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı cihetle;
Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olduklarına dair gizli tanık beyanını doğrulayan her türlü kuşkudan uzak başkaca delil bulunmayan sanıkların, BankAsya’daki hesaplarına ait kayıtlar getirtilip, hesap hareketleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, örgüt liderinin talimatından sonra ve bu talimat doğrultusunda hesap hareketleri yahut bankacılık işlemleri olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre hukuki durumun tayini ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-…, … ve … hakkında kurulan hükümlerle ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporlarının, ayrıca sanık … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar ile sonuçlanan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/125043 sayılı soruşturma dosyası getirtilip incelenerek duruşmada CMK’nın 217. maddesi gereğince sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanıkların bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-… hakkında kurulan hükümle ilgili olarak;
UYAP kayıtlarının tetkikinden silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/186937 sayılı dosyasında yürütülmekte olan soruşturma olduğunun anlaşılması karşısında söz konusu soruşturma dosyasının akıbeti araştırılıp dava açıldığının tespiti halinde iş bu dosya ile birleştirilip, takipsizlik kararı verilmesi halinde ise anılan dosyanın iş bu dosya içerisine alınıp tetkik edildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-… hakkında kurulan hükümle ilgili olarak;
Sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/116484 sayılı soruşturma dosyasında sanıkla ilgili beyanda bulunduğu anlaşılan, ancak beyanlarının yetersiz olduğu gözüken …’un duruşmaya çağrılıp, yer ve zaman belirtilmek kaydıyla etraflıca tanık sıfatıyla beyanları alınıp, huzurda teşhis yaptırıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
7- … hakkında kurulan hükümle ilgili olarak;
Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair gizli tanık beyanını doğrulayıcı nitelikte her türlü kuşkudan uzak delil bulunmayan, örgütün kamuoyunca da bilinen operasyonel eylemlerinden sonra örgütsel faaliyetleri tespit edilemeyen sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve …’in tutuklulukta geçirdikleri süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk hallerinin DEVAMINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.