Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/558 E. 2019/7208 K. 27.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/558
KARAR NO : 2019/7208
KARAR TARİHİ : 27.11.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma 12.02.2017 (Sanık … bakımından)
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (Her iki sanık hakkında ayrı ayrı)

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve … kullandıkları iddia olunan sanıkların karı koca oldukları ve aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
II- Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/09/2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “… iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
… kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, … uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, … kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sanık … yönünden vasfının, sanık … yönünden sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı … tespit ve değerlendirme raporları getirtilip, ayrıca sanık … hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporu, bu rapora dayanak delilin elde edilişine ilişkin gizli tanık …’un daha önce hakim huzurunda verdiği ifadeye dair tutanaklar ve CMK’nın 134. maddesine göre alınan mahkeme kararı soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından araştırılıp temin edilerek duruşmada CMK 217/1. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanıkların … kullanıcısı olduğuna dair yetersiz … sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden sanık … hakkında gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yakalanma tarihi olan “12/02/2017” yerine “10/02/2017” olarak yazılması,
3- Sanık … hakkında ilk derece mahkemesi kararında belirlenen “7 yıl 9 ay” hapis cezasından, TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken “6 yıl 5 ay 15 gün” hapis cezasına hükmolunması gerekirken, hesap hatası sonucu “5 yıl 17 ay 15 gün” hapis cezasına hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, sanık … yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.