Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/5043 E. 2019/8337 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5043
KARAR NO : 2019/8337
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 10.07.2018 tarih ve 2017/475 – 2018/218 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’ nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri
uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafinin duruşma isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince ayrı REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1.Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleri gereğince 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesinde, 5271 sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açılıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekirken kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi;
2.Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşarak bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, sanık hakkında teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Burdur Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.