Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/5040 E. 2019/7675 K. 10.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5040
KARAR NO : 2019/7675
KARAR TARİHİ : 10.12.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :…9. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2019 tarih ve …ayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1 maddesi
TCK’nın 53/1-2-3, 63, 58/6-7-9. maddeleri gereğince
mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup sanığın yakalanması ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin “07.01.2018” yerine “15.11.2017” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasının G bendindeki “maddesi delaletiyle TCK 58/6.” ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın…9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için…Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.