Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/4125 E. 2019/4611 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4125
KARAR NO : 2019/4611
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,Kasten öldürmeye teşebbüs
Hüküm : Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2018 tarih ve 2016/117 Esas 2018/17 Karar sayılı kararı kaldırılarak
a)TCK’nın 302/1, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b)TCK’nın 82/1-g, 35, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, ilk derece ve bölge adliye mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkanın sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dairemizin 12.03.2019 tarih ve 2018/2496 Esas 2019/1648 Karar sayılı ilamındaki açıklamalar ışığında; sanığın … ilçesinde kazılan hendeklerin, kurulan barikatların, döşenen patlayıcıların bulunduğu ve kolluk kuvvetleri ile yer yer çatışmaların yaşandığı mahalde silahlı olarak nöbet tutmak şeklinde gerçekleşen eyleminin, ayrıca öldürme veya yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da, vahamet arzeden nitelikte bulunduğu ve TCK’nın 302. maddesinde yazılı devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğu kabul edilmekle;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Silahlı çalışmaya katıldığı kabul edilen ancak eylemi somutlaştırılmayan, bu çatışmada ölüm ve yaralanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılamayan olayda oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.