Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/3843 E. 2020/6555 K. 21.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3843
KARAR NO : 2020/6555
KARAR TARİHİ : 21.12.2020

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2018
tarih ve
2018/126 – 2018/175 sayılı kararı
3-…
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar … ve …
hakkında; 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3,
58/9, 63 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1.
maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına
ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
Sanık … hakkında;
5237 sayılı TCK’nın 314/2, 53/1-2-3, 58/9, 63
maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi
uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, Bölge Adliye Mahkemesi ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre Zaman Gazetesi aboneliği ile sanıkların çocuklarını örgüte müzahir okula göndermelerinin atılı suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar … ve … bakımından yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık … bakımından yapılan incelemede;
Sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; sanığın 11.09.2020 tarihli dilekçesi ile örgütle irtibatlı kişiler hakkında bilgi verip etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtmesi karşısında, duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınması ve sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2. cümlesinde yazılı düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık …’ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.