Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/333 E. 2019/5003 K. 04.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/333
KARAR NO : 2019/5003
KARAR TARİHİ : 04.07.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçuna teşebbüs
Hüküm : 1- TCK’nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
2- TCK’nın 82/1-g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 35/1, 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkanın sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dairemizin 12.03.2019 tarih ve 2018/2496 Esas, 2019/1648 Karar sayılı ilamındaki açıklamalar ışığında; sanığın Silopi ilçesinde kazılan hendeklerin, kurulan barikatların, döşenen patlayıcıların bulunduğu ve kolluk kuvvetleri ile yer yer çatışmaların yaşandığı mahalde silahlı olarak nöbet tutmak ve mayın döşemek şeklinde gerçekleşen eyleminin, ayrıca öldürme veya yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da, vahamet arzeden nitelikte bulunduğu ve TCK’nın 302. maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğu kabul edilmekle;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; silahlı çatışmanın gerçekleştiği mahalde faaliyette bulunan sanığın eyleminin somutlaştırılamaması, başka dosya şüphelisi …’un kollukta müdafiisiz olarak yaptığı teşhiste sanığın 48. cadde civarında askeri binalara yapılan tüm silahlı saldırılara katıldığını bildiğini belirtmesine rağmen, aşamalardaki beyanlarında ve mahkemede tanık olarak dinlenmesi esnasında bu ifadesini tekrar etmediğinden beyanına itibar edilememesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.