Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/3214 E. 2019/6076 K. 17.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3214
KARAR NO : 2019/6076
KARAR TARİHİ : 17.10.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2018 tarih ve 2017/877 – 2018/297 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63.maddeleri gereğince mahkumiyet
hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Dosya kapsamında bulunan doküman inceleme ve değerlendirme tespit tutanağında, 21.08.2016 tarihinde Bingöl İl Merkezinde yapılan operasyon neticesinde… plaka sayılı araç içerisinde bulunan PKK/KCK silahlı terör örgütü sözde saha sorumlusu olan Azad Farqin kod… ve yanındaki örgüt mensuplarına ait olup ele geçirilen dijital dokümanlarda sanığa ait bilgilerin de elde edildiği belirtilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan onaysız fotokopi şeklindeki olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında, anılan operasyonda dijital materyallerin yanı sıra “orta saha sicil defteri” ibareli ajandanın da ele geçirildiğinin belirtilmesi karşısında; sanığa ait olduğu belirtilen bilgilerin hangi dokümandan elde edildiği kesin olarak belirlenerek; anılan olaya ilişkin olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı, el koyma ve inceleme işlemlerine ilişkin olarak verilen kararlar ile ajandadan elde edildiğinin tespit edilmesi halinde ajandanın aslı ya da onaylı suretlerinin dosyaya getirtilerek;
2-Ele geçen dokümandan elde edildiği belirtilen ve sanığın annesi adına kayıtlı olduğu tespit edilen telefon numarasının, sanığın örgüte katıldığı iddia edilen 20.05.2015 tarihi ile yakalandığı tarih olan 22.07.2017 arasındaki baz istasyonlarını gösterir HTS kayıtları getirtilip, alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmek suretiyle anılan telefon numarasının kim tarafından kullanıldığının ve bu süre zarfında hangi baz istasyonlarından sinyal aldığının tespitine yönelik bilirkişi raporu aldırılarak,
3-Sanık ve müdafiinin savunmaları ve dosyaya sunulan hastane evrakları karşısında; sanık müdafiinin ibraz ettiği tedavi evrakları ve epikriz raporlarının ilgili yerlerden araştırılıp Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ve onaylı suretleri temin edilip;
Değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu ve tutuklamadan umulan yararın sağlanmış olması gözetilerek sanığın 5271 sayılı CMK’nın 109/3-a maddesi gereğince “yurt dışına çıkmamak” adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise DERHAL SALIVERİLMESİNİN sağlanması için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.