Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/2876 E. 2019/3576 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2876
KARAR NO : 2019/3576
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9,63 ile 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “işin tutuklu olması nedeniyle adli tatil içinde görülebilen işlerden olması karşısında, sanık müdafiine gerekçeli kararın tebliğ tarihi olan 13.07.2018 gününden itibaren CMK’nın 291/1 maddesinde yazılı 15 günlük temyiz süresinin işlemeye başladığı, sanık müdafiinin 01.09.2018 günlü temyizinin süresinden sonra olduğu bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği” şeklindeki itiraz gerekçeleri, CMK’nın 331/4. fıkrasında düzenlenen “adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren 3 gün uzatılmış sayılır.” hükmü gereğince sanık müdafii tarafından yapılan temyiz isteminin yasal süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla;
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.