YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1521
KARAR NO : 2021/1505
KARAR TARİHİ : 23.02.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
3)… ve müdafileri, 4)… müdafii, 5)… ve müdafii, 6)… müdafii, 7)… ve müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık … müdafi, sanık … müdafi ve sanık … müdafinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
I)Sanıklar …, …, …, … ve Yusuf
Özalp hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık …’in örgütle iltisaklı Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olması eyleminin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında sanık … yönünden suç tarihinin yakalama tarihi olan “08.07.2017”, sanık … yönünden “24.10.2016”, sanık … yönünden “17.07.2017”, sanık … yönünden “23.03.2016” yerine “15.07.2016” ve sanık … yönünden “02.09.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar Yavuz, Serkan ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II)Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1)Sanık … yönünden;
a)Sanığın eylemlerinin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak sosyal medya üzerinden paylaşım yapması, 19.12.2014 tarihinde Edirne Adliyesi önünde düzenlenen protestoya katılması ve sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı BankAsya’daki hesabına para yatırması da nazara alındığında eyleminin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin yakalama tarihi olan “24.10.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması,
2)Sanık … yönünden;
a)Sanık …’in kovuşturma aşamasında mahkeme huzurunda ve vermiş olduğu yazılı savunmalarında özetle “duruşmada mahkeme heyeti huzurunda
savunma vermek istediğini” beyan etmesi karşısında; tutuklu olarak bulunan sanığın, hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK’nın 147. maddesiyle değişik CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu da belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınıp son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanunun 196/4. maddesine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması,
b) Kabul ve uygulamaya göre de;
aa-Sanığın örgütle iltisaklı Zaman gazetesine abone olması eyleminin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
bb-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin yakalama tarihi olan “18.11.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.