Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/12181 E. 2020/2904 K. 08.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12181
KARAR NO : 2020/2904
KARAR TARİHİ : 08.06.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dairemizin 17.04.2019 tarih ve 2019/95 Esas – 2019/2822 Karar sayılı ilamı ile; İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarih ve 2017/405 Esas – 2018/299 Karar sayılı kararının “sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına yönelik karar verilmesine müteakip aynı mahkemenin 24.07.2019 tarih ve 2019/127 Esas – 2019/373 Karar sayılı 5271 sayılı Yasanın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasanın 36. maddesiyle değişik 307/4 maddesine göre vermiş olduğu Direnme kararı temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Dairemiz ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2. cümlesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de öncelikle, Yerel Mahkeme kararının “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
… silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan hakkında kamu davası açılan sanığın, İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde mahkûmiyetine yönelik hüküm kurulduğu, İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarih ve 2017/405 Esas – 2018/299 karar sayılı mahkumiyet hükmünde, sadece bir paragraf olarak ve genel ifadelerle “sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanlarında … silahlı terör örgütünün üyelerinin açığa çıkması, yakalanması ve örgütün çözülmesine yönelik nitelikte olmadığını” gerekçe gösterilerek sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına yönelik hüküm kurulduğu, bu karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye 18. Ceza Dairesince 26.09.2018 tarih ve 2018/321 Esas – 2018/93 karar sayılı kararıyla “istinaf başvurusunun esastan reddine” yönelik karar verildiği, bu kez de sanık ve müdafii tarafından istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine Dairemiz tarafından 17.04.2019 tarih ve 2019/95 Esas – 2019/2282 Karar sayılı ilamıyla “… programını kullandığını kabul eden, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler vermek suretiyle suçun aydınlatılmasına katkıda bulunan ve samimi şekilde pişmanlık duyduğu anlaşılan sanık hakkında soruşturma başlamasından sonra yakalanmış olduğu da dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükmünün uygulanması” gerektiği belirtilerek bozulmasına yönelik karar verildiği, İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesince bozma öncesi verilen 23.05.2018 tarihli kararda, genel ifadelerle TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanmamasına yönelik karar vermesine rağmen bozma kararı üzerine vermiş olduğu direnme kararında, önceki mahkûmiyet hükmünde yer almayan ve Dairemizin denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle mahkûmiyet hükmü kurduğu, anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi Dairemiz tarafından yapılması gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken hal olarak kabul edilmiştir.
5271 sayılı TCK’nın 221/4-2. cümlesinde düzenlemeye göre; amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanmış olup örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezasından indirim yapılacaktır.
Bu kapsamda somut olay irdelendiğinde;
Suç tarihi itibariyle 1996 doğumlu olup İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi birinci sınıf öğrencisi olan sanığın, … programını kullandığını kabul etmesi, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler vererek suçun aydınlatılmasına katkıda bulunması, TCK’nın 221/4-2. cümlesindeki düzenlemeye göre de “verilen bilgilerin örgütün çözülmesine ya da örgüt mensuplarının yakalanmasını sağlar nitelikte bulunmasının” gerekmediği hususları nazara alındığında; soruşturma başlamasından sonra yakalanan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.