YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12179
KARAR NO : 2021/1993
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, T.B.M.M’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve T.B.M.M’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar … ve … ile müdafileri, T.B.M.M Başkanlığı ve … vekilleri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I- Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçları yönünden doğrudan zarar görmediğinden, davaya katılma ve hükümleri temyiz etme hakları bulunmadığı anlaşıldığından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının davaya katılmasına dair yasal
dayanaktan yoksun kararın da kaldıralarak temyiz talebinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Türkiye Cumhuriyeti … ile …’nın, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından; sanıklar … ve … ile müdafilerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz talepleri yönünden;
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçları yönünden doğrudan zarar gören, davaya katılma ve hükmü temyiz etme yetkileri bulunan ve fakat duruşmadan haberdar edilmeyen Türkiye Cumhuriyeti … ve … vekillerinin, 08.11.2019 ve 13.11.2019 tarihli dilekçeleri temyiz talebi olarak değerlendirilerek, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından doğrudan doğruya zarar gören … ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabullerine,
Verilen cezaların nevi ve miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından sanık … ve müdafii ile sanık …’in duruşmalı inceleme taleplerinin 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince, ayrı ayrı REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Her iki sanık hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından ve sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümler yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile ilgili olarak eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçları ile ilgili olarak müsnet suçların sanıklar Talat ve Özlem tarafından işlendiğinin ispat edilemediğine ilişkin gerekçelerin karar yerinde gösterildiği anlaşılmakla; sanıklar … ve … ile müdafileri, TBMM. Başkanlığı ve … vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, istinaf aşamasında UYAP sisteminden dosyaya geldiği anlaşılan veri inceleme raporu ile bu rapora dayanak teşkil eden Garson adlı gizli tanığın daha önce hakim huzurunda alınan ifade tutanağı ile CMK’nın 134. maddesine göre alınan hakimlik kararı ve varsa ayrıntılı analiz raporunun soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilip, yine UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzundan sanıkla ilgili olarak araştırma yapılarak hakkında herhangi bir şüpheli beyanı bulunup bulunmadığının tespiti ile var ise bu ifadeler dosya arasına alınıp, işbu dosya içindeki bilgi ve beyanlarla birlikte CMK.nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışıldıktan, gerektiğinde ilgili şahısların duruşmada dinlenmeleri de sağlanarak sanık … müdafiine diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz belgeye dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.