YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11026
KARAR NO : 2021/1735
KARAR TARİHİ : 02.03.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun, 5/1, TCK’nın 62, 58/9, 53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yüksek Yargıtay 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararı ile Dairenin istikrar kazanan içtihatlarında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; sanığın kullandığı kabul edilen
ByLock programı kullanıcı kimliği olan ID numarası ve varsa yazışma içeriklerini içeren “Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın ilgili KOM Müdürlüğünden sorularak dosyaya getirtilmesi; bununla birlikte sanığın varsa sosyal medya hesaplarının (facebook, twitter, instagram vs.) incelenerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ve eylemleri lehine bir paylaşımının bulunup bulunmadığının, bu hesaplar üzerinden iletişim kurduğu (arkadaş olup takip ettiği ve kendisini takip eden) kişilerin tespit edilip, bunların adı geçen silahlı terör örgütüyle olan ilişkilerinin araştırılması; İl Emniyet Müdürlüğünden sanık ile ilgili FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan başka herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığının, hakkında bu silahlı terör örgütü ile bağlantılı olduğuna delalet eden başkaca itirafçı sanık/şüpheli veya tanık beyanı, bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulup tespitinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre,
Gerekçeli kararda delil olarak Bank Asya kayıtlarından bahsedildiği halde, sanığın FETÖ/PDY liderinin talimatı doğrultusunda Bank Asya’ya para yatırdığı yönünde araştırma ve inceleme yapılmadan sanık aleyhine delil olarak değerlendirilmesi ve gerekçeli kararda neden delil olarak kabul edildiğinin açıklanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.