YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10616
KARAR NO : 2021/1840
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’ nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1. maddesi uygulanarak verilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli, 2015/3 Esas ve 2017/3 Karar sayılı kararı ile “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilerek, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde delilin
suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock Tespit ve Değerlendirme Raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, temin edilememesi halinde HTS ve CGNAT kayıtları üzerinde adli bilişim uzmanlarına inceleme yaptırılıp bilirkişi raporu alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Başka bir dosyada şüpheli sıfatıyla savunması alınan …’ün sanık … hakkındaki beyanına ve teşhisine ilişkin dosya içerisinde yer alan evrak incelendiğinde, … olarak teşhis edilen kişinin sanıktan farklı bir TC kimlik numarasına sahip olduğunun anlaşılması karşısında; söz konusu teşhis işleminin suça konu sanık hakkında yapılıp yapılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde tespiti bakımından …’ün mahkemece sanık ve müdafiinin de hazır bulunduğu celsede usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi ve teşhis yaptırılması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra dosyaya gelen ve sanık hakkında beyanda bulunan …’nun beyan ve ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya arasına getirtilip 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, gerekirse tanık olarak dinlenildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankası üzerinde araştırma yapılıp sanıkla ilgili bilgi, beyan veya ifade bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa söz konusu kişilerin aşama beyanlarının aslının veya onaylı suretlerinin getirtilerek 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması ile gerek görüldüğü takdirde mahkemede tanık olarak dinlenmeleri lüzumu,
5- Dijital Materyal İnceleme Raporunun dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5271 sayılı CMK’ nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.