Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2019/10419 E. 2020/5994 K. 07.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10419
KARAR NO : 2020/5994
KARAR TARİHİ : 07.12.2020

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2019 tarih ve
2017/267 – 2019/3 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1 maddeleri ile TCK’nın 221/4.2. cümlesi, 62/1, 53/1-2-3, 58/7-9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık hakkında Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak verilen hükmün 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’ nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşıldığından sanık müdafii …’in ek karara karşı yaptığı başvurunun kabulüyle, söz konusu yasal düzenlemeden önce 04.04.2019 tarihinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/226 E. – 2019/377 K. sayılı temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinin “08.01.2019” yerine “07.01.2019” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilerek ve çocuğunu örgüte müzahir okula göndermenin müsnet suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
Etkin pişmanlıktan yararlanan sanık hakkında TCK’nın 221/5. maddesi uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün üçüncü fıkrasına “sanık hakkında TCK’nın 221/5. maddesi uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.