Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/7102 E. 2020/6921 K. 17.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7102
KARAR NO : 2020/6921
KARAR TARİHİ : 17.12.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,
Kasten öldürme, Kasten öldürmeye teşebbüs,
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması,
Olası kastla yaralama, Mala zarar verme, Silahlı
terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne
yardım etme, Genel güvenliğin kasten tehlikeye
sokulması, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma,
silahlı terör örgütünün propagandasını yapma

Hüküm : 1-Sanıklar … ve …hakkında ayrı ayrı;
a)TCK’nın 302/1, 58/9, 53, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
b)TCK’nın 82/1-a-g, 58/9, 53. maddeleri uyarınca
mahkumiyet (maktuller …, … …, … ve ….’a yönelik olarak 5 kez),
c)TCK’nın 82/1-a-e, 58/9, 53. maddeleri uyarınca
mahkumiyet (maktul …’a yönelik olarak),
d)TCK’nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın
52, 58/9, 53, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
e)TCK’nın 82/1-a-g, 35/2, 58/9, 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet (katılanlar ………, … ve …’a yönelik
olarak 14 kez),
f)TCK’nın 82/1-a, 35/2, 58/9, 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet (katılan …’e yönelik
olarak),
g)TCK’nın 86/2, 86/3-e, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 21/2, 58/9, 53. maddeleri uyarınca
Mahkumiyet (mağdur …’ya yönelik
olarak),
h)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan;
ceza verilmesine yer olmadığı,
ı)Mağdurlar …, … ve….’a yönelik mala zarar verme suçundan;
ceza verilmesine yer olmadığı,
2-Sanık … hakkında;
Silahlı terör örgütüne üye olma, devletin birliğini
ve ülke bütünlüğünü bozma, mala zarar verme,
kasten yaralama ve tehlikeli maddelerin izinsiz
olarak bulundurulması suçlarından; beraat,
3-Sanık … hakkında;
a)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,
kasten öldürme, mala zarar verme, kasten yaralama
ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması suçlarından; beraat,
b)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan;
ceza verilmesine yer olmadığı,
4)Sanık … hakkında;
TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
5)Sanık … hakkında;
Silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli
maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, genel
güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından; beraat,
6)Sanık … hakkında;
Silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli
maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
suçlarından; beraat,
7)Sanık … hakkında;
TCK’nın 220/7. maddesi yollamasıyla TCK’nın
314/2, 220/7-son, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
8)Sanık … hakkında;
a)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,
kasten öldürme, mala zarar verme, kasten yaralama
ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması suçlarından; beraat,
b)TCK’nın 220/7. maddesi yollamasıyla TCK’nın
314/2, 220/7-son, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
9)Sanık … hakkında;
Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1-b
maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi

Usulüne uygun tebligata rağmen sanıklar … ve … müdafilerinin duruşmaya gelmedikleri ve geçerli bir mazeret de bildirmedikleri anlaşıldığından tüm sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
Bir kısım sanıklar hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ilişkin kovuşturmanın ertelenmesi kararlarına yönelik vaki itiraz üzerine merciince kesin olarak itirazın reddi kararı verildiği ve bu suçlara yönelik temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşılmakla anılan hükümler inceleme dışında bırakılmış; sanık … hakkında kasten öldürme suçundan açılan davaya ilişkin olarak zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I)Katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanların mala zarar verme suçunun mağdurları olmadıkları ve katılanlara yönelik kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçları dışındaki diğer suçların da niteliği itibariyle doğrudan zarar görmedikleri ve bu suçlara ilişkin davalar yönünden katılma haklarının olmadıkları anlaşılmakla bu davalar yönünden hükmü temyiz yetkileri bulunmadığından katılanlar vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II)Sanık … hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ilişkin o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar, anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından ve ayrıca vaki itiraz üzerine bu konuda merciince de karar verilmiş olduğundan temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
III)Sanık … hakkında mala zarar verme ve kasten yaralama; sanık … hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, kasten yaralama, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, mala zarar verme ve silahlı terör örgütüne üye olma; sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma; sanık … hakkında mala zarar verme, kasten öldürme, kasten yaralama; sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma; sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde isabetsizlik görülmemekle tebliğnamenin sanıklar …, … ve … hakkındaki bozma düşüncelerine iştirak olunmamıştır.
Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında atılı suçları işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektirecek her türlü kuşkudan arınmış, somut, kesin, inandırıcı ve kanaat verici mahiyette delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraat kararı verilmesinde, yine sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ile sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden o yer Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafileri ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
IV)Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1)Ancak örgüt mensubu suçlu hakkında uygulanabilen ve 5237 sayılı TCK’nın 6/1-j maddesinde tanımlanıp tahdidi olarak sayılan; suç örgütü kuran, yöneten, örgüte katılan/üye olan veya örgüt adına suç işleyenlerden olmadığı için örgüt mensubu sayılmayan, hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden sanık hakkında verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 17/1. maddesi delaleti ile 5275 sayılı Kanunun 107/4 ve 108. maddeleri gereğince infaz edilmesi gerekmekte ise de şartları oluşmadığı halde TCK’nın 58/9. maddesinin tatbik edilmesi,
2)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK’nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, bu itibarla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümdeki TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nın 53/1. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” ibaresinin yazılması ve ayrıca TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın da bütünüyle çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
V)Sanıklar … ve … hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, olası kastla yaralama ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması; sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma; sanık … hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
1)Sanıklar … ve … yönünden;
a)Sanıkların silahı terör örgütü PKK’ya eleman kazandırmaya çalıştıkları ve sansasyonel nitelikte eylemde bulunacakları yönündeki istihbari bilgiler nedeniyle haklarında yürütülen soruşturma kapsamında 21.06.2010 günü saat 06.00 civarında göz altına alındıkları, göz altında bulundukları esnada 22.06.2010 günü saat 07.20 civarında önceden yol kenarına yerleştirilmiş patlayıcı maddenin patlatılması neticesinde meydana gelen ve vahamet arz eden eylemdeki konumlarının tam olarak belirlenmesi suç vasfının tayini açısından gerekli olduğu gözetilmekle; olay tarihi ile en az bir hafta öncesi arasındaki süreye ilişkin cep telefonu HTS kayıtları getirtilerek telefon görüşme irtibatlarının analize tabi tutulması, baz bilgileri değerlendirilerek olay yerine keşif amaçlı gidip gitmediklerinin tespit edilmesi, söz konusu olayla ilgili başka bir soruşturma veya dava bulunup bulunmadığının ve ayrıca olay hakkında herhangi bir ifade veya teşhis olup olmadığının usulünce araştırılması sonrasında dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelere göre söz konusu eylemdeki konumları ile neticeye katkılarının ne surette gerçekleştiği ve kasten öldürme ile kasten öldürmeye teşebbüs eyleminin planlama aşamasına katılıp eylem üzerinde fiili hakimiyetlerinin bulunup bulunmadığı karar yerinde tartışılıp hakimiyet kurulmadığı kanaatine varılması halinde, TCK’nın 302. Maddesindeki amaç suç yönünden fail olarak, suçta kullanılan eşyayı temin etmek suretiyle kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına yardım eden sıfatıyla TCK’nın 39/2-b maddesi kapsamında sorumlu tutulup tutulmayacakları açıklanmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Uygulamaya göre de;
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından dolayı kurulan hükümlerde belirlenen temel cezadan sonra 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken, anılan madde uyarınca artırım yapılarak tekrar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde artırım yapılmasına yer olmadığına hükmolunması,
2)Sanık … yönünden;
05.10.2011 tarihli iddianameye konu edilip hükme esas alınan ve sanığın 18.09.2011 tarihinde göz altına alındığı esnada üzerinde bulunarak el konulan… marka cep telefonunun dökümüne ilişkin inceleme sonucunda tespit edilen kod adları yazılı örgüt mensupları ile yaptığı belirtilen görüşmelerin örgütsel mahiyet içerip içermediği araştırılıp söz konusu adların kod adı olup olmadığının gerektiğinde sanığa da açıklattırılmak suretiyle belirlenmesinden sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Sanık … yönünden;
Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/134 Esas ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/189 Esas sayılı dosyalarında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest davalar olduğunun anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun atfın niteliğine göre mütemadi suçlardan olduğu nazara alınmak suretiyle; sanığın söz konusu faaliyetlerinin örgüt üyeliği suçunun süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk unsuru olarak değerlendirilebileceği, örgüt üyeliği suçundan ceza verilmesi halinde ise silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan mahkum edilemeyeceği gözetilerek, mümkünse dosyaların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde anılan dosyaların onaylı bir örneğinin dosya içerisine konulmasından sonra hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi lüzumu nazara alınmadan eksik araştırma ile karar verilmesi,
4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK’nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bir kısmı resen temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.