Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/7078 E. 2019/3500 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7078
KARAR NO : 2019/3500
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1- Duruşmada okunup tartışılan ve suçun sübutu açısından belirleyici olan tanık Şeyhmus Işık’ın beyanının hükme esas alınmaması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında tayin olunan 7 yıl 15 ay hapis cezasından TCK’nın 62/1 maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılırken 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası yerine yazılı şekilde 5 yıl 22 ay 15 gün hapis cezası olarak eksik ceza tayini,
II-Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK’nın 61/3 maddesine aykırı davranılması,
b-Sanık hakkında tayin olunan 7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasından TCK’nın 62/1 maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılırken 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası yerine yazılı şekilde 5 yıl 18 ay 22 gün hapis cezası olarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmekle, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, CMK’nın 307/4 maddesi gereğince kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.