Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/6127 E. 2019/3275 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6127
KARAR NO : 2019/3275
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 8/A, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
Sanığın emniyet içinde elde ettiği bilgileri bylock üzerinden paylaşmasına ilişkin eylemlerinin TCK’nın 258. maddesinde düzenlenen görevde edindiği sırrı açıklamak suçunu oluşturabileceği görülmekte ise de; kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 8/A maddesi tatbik edilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan gerekçeli kararın 7. sayfasından “bu husus 3713 Sayılı Kanunun 8/A maddesindeki kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması olarak değerlendirilerek bu yönde cezasında artırım yapılmıştır.” ve 9. sayfasından “sanığın memuriyet nüfuzunu kötüye kullanarak gizli kalması gereken operasyon bilgisini sızdırması nedeniyle 3713 Sayılı Kanunun 8/A maddesi uyarınca yarı oranında artırım uygulanmış” kısımlarının çıkartılması, hükümden ise 1-a maddesinin 3. paragrafının bütünüyle çıkartılması, dördüncü paragraftan ise “15 yıl” ibaresinin çıkarılarak yerine “10 yıl” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.