Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/5284 E. 2019/935 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5284
KARAR NO : 2019/935
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1, 63 maddeleri gereğince hapis cezası ile mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı dersaneye göndermesi ve sanığın oğlunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği sanık açısından örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “01.09.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması ve suç türünün gerekçeli karar başlığında silahlı terör örgütüne üye olma yazılması gerekirken silahlı terör örgütü kurma veya yönetme olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hataları olarak kabul edilmiş,
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
./..
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddi ile hükmün ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.