Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/4572 E. 2018/5016 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4572
KARAR NO : 2018/5016
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Sanık … için 14.03.2017
Hüküm : 1)Sanık … hakkında;
TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
2)Sanık … hakkında;
CMK’nın 280/2. maddesi gereğince ilk derece
mahkemesinin hükmü kaldırılarak; TCK’nın
314/2, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1.
maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 Esas 2012/198 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği üzere; sanık …’in eşi olan sanık … … telefonuna bylock programını kendisinin yüklediğini, sanık … … ise bylock programını kabul etmediğini

beyan ettikleri anlaşılmakla aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarına zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlanması gerekirken CMK’nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
2)Sanık … bakımından;
Sanığın kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandığı “Bylock” adlı programın yüklü olduğu iddia edilmesine rağmen bu delil ayrıntılı şekilde araştırılmamış ise de sanığın ikrarının suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken hâl olarak kabul edilmiştir.
Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (TCK’nın 221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde (TCK’nın 221/4 m. ilk cümlesi), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması durumunda yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (TCK’nın 221/3 m.) sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanmış olup örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezasından indirim yapılacaktır (TCK’nın 221/4. fıkra 2. cümlesi).
Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre; yakalandıktan sonra yargılama aşamasında alınan savunmasında ve sunduğu dilekçelerinde pişmanlığını dile getirip bylock kullandığını beyan eden, anılan programı yükleyenin ve sohbetlere katılanların kimler olduğu ve örgütün faaliyetleri konusunda bilgi veren sanığın, verdiği bu bilgilerin örgütte kaldığı süre, örgüt içerisindeki konumu ve faaliyetleri ile uygun ve uyumlu olup olmadığı ve eldeki mevcut bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeyle TCK’nın 221. maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Sanık … bakımından;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve

2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği ve diğer sanık …’in, eşi olan sanık …’in telefonuna bylock programını yükleyip kullandığı yönündeki beyanının, eşini cezadan kurtarmak ve suçu üstlenmek mahiyetinde olduğu şeklindeki mahkeme kabulünün denetlenmesi bakımından da gerektiği gözetilmekle;
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık … müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE, 10.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.