Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/4386 E. 2018/5406 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4386
KARAR NO : 2018/5406
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5271 Sayılı Kanunun 299.maddesinde değişiklik yapan 696 Sayılı KHK’nın 100. maddesi gereğince uygun bulunmayarak takdiren reddine;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütü yöneticiliği suçlarından kamu davası açılan ve dosyadaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
isnat olunan eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu gözetilerek örgüt üyeliğinden mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında ayrıca örgüt yöneticiliğinden beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1. paragrafının hükümden çıkartılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.