Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/4271 E. 2018/5048 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4271
KARAR NO : 2018/5048
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının” kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan; detaylı BYLOCK tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilip, yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda mahrem imamlar olarak bilinen soruşturma kapsamında oluşturulan veri inceleme raporu bu delile dayanak teşkil eden el koyma kararı da temin edilerek CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiisine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması, temadinin yakalanma ile sona erecek olması karşısında, gerekçeli karar başlığına suç tarihinin ”23.02.2017” yerine ”2016” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA; bozma sebebine göre sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.