Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/4131 E. 2018/4838 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4131
KARAR NO : 2018/4838
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2018 tarihli yazısıyla, sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 03.11.2017 tarih ve 2017/7723 sayılı iddianamesi ile silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan kamu davası açıldığı bildirilmiş ise de; sanığın yargılamaya konu iddianamede ki eylemlerinin de “mahrem imamlık” olarak değerlendirilip silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan kamu davasının açılması, bu iddianameye ilişkin yargılama neticesinde de sanığın silahlı terör örgütü bünyesinde “imam” sıfatıyla faaliyet gösterdiğinin kabulü göz önünde bulundurulduğunda; sanık hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince görülmekte olan dava dosyasının iş bu dosya ile birleştirilmesine gerek bulunmadığı, sanığın adı geçen dosyadaki hukuki durumunun mahallinde değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.