Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/3976 E. 2020/5550 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3976
KARAR NO : 2020/5550
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, yardım etme, Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1-TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile TCK’nın 53/1, 58/6-7-9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararı
2-3713 sayılı Kanunun 7/2, 2. cümlesi ile TCK’nın 53/1, 58/6-7-9 ve 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Silahlı terör ötgütüne üye olmak/yardım etme suçu yönünden:
Kod adı kullanan, örgüte eleman kazandırılması organizasyonu içinde yer alan, Irak ülkesine usulsüz giriş çıkışları tespit edilen ve Facebook hesabında örgüt lideri ve diğer örgüt mensuplarına ilişkin fotografları paylaşan sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arzeden eylem ve faaliyetlerinin, PKK silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olduğunun ortaya koyması nedeniyle bir bütün halinde silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu olduğunun kabul edilmesi gerekirken
suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, TCK’nın 314/3 ve 220/7. maddelerindeki atfın niteliği ve aleyhe temyiz bulunmaması sebebiyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
1- Sanık hakkında Silahlı terör örgütüne yardım suçundan tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
2- Silahlı terör örgütüne yardım suçundan mahkumiyetine karar verilen ve buna göre örgüt mensubu olmadığı kabul edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/9 maddesinin tatbik imkanı bulunmamakta ise de, anılan hükmün verilen hapis cezasının yasal sonucu olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağı da nazara alınarak örgüt üyesi olan ve eleştirili onama sebebine göre tatbiki gereken TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak ayrıca TCK’nın 58/6. maddesinin de yazılması,
3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK’nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün A bendinin ikinci fıkrasından “5” ibaresinin çıkarılarak yerine “5/1” ibaresinin eklenmesi, hükmün A bendinin 8. fıkrasından “TCK’nun 58/6-7 maddeleri uyarınca” ibaresinin çıkarılması, hükmün A bendinde yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu yönünden;
Sanığın örgütle irtibat ve sempatisini ortaya koyması nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında kalan Facebook hesabında paylaştığı örgüt lideri ve diğer örgüt mensuplarına ilişkin fotografların, toplum barışı ve kamu düzeni açısından yakın ve açık tehlike potansiyeli taşıyan ve terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmaması nedeniyle 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenen propaganda suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden müsnet suçtan beraati yerine yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve Uygulamaya göre de;
a-Mevcut adli sicil kaydına göre mükerrir olmayan örgüt mensubu olduğu kabul edilmeyen sanık hakkında uygulanma imkanı bulunmayan TCK’nın 58/6-7-9 maddelerinin uygulanması,
b-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK’nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
c-Propaganda suçu yönünden sanığın en son paylaşım tarihi olan “03.11.2013” yerine suç tarihi kısmına “21.11.2013” yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Midyat Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.