Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/3574 E. 2018/4842 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3574
KARAR NO : 2018/4842
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 44. maddesi delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereği mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanığın duruşma isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-İlk derece mahkemesinin, gerekçede Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yükleyerek; “…nitekim bylock sisteminin serverinin Litvanya Ülkesinde bulunduğu,ve İstihbarat Teşkilatı tarafından bu ülkede bulunan server den bylock bilgilerinin temin edildiği, Ceza Muhakemesi Kanunları hükümlerinin ülkemiz hudutları dahilinde yürürlükte olduğu, Litvanya Ülkesinde söz konusu kanun uygulanma imkanı bulunmadığı, bu hali ile elde edilen verilerin hukuka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşıldığından …” yazmak suretiyle yasal olmayan gerekçe belirtmesi,
2-6415 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan kamu davasında, Bank Asya’da örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hesap açtırmak şeklindeki eylemin TCK’nın 42. maddesi kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsuru olduğu ve açılan davada ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yerel mahkeme tarafından TCK’nın 44. maddesi delaleti ile uygulama yapılması, Bölge Adliye Mahkemesince de “hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği” yönünde dosya kapsamı ile uyumlu olmayan şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında “…yapılan incelemede;” ibaresinden sonra gelmek üzere “İlk derece mahkemesinin, gerekçede Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yükleyerek; “…nitekim bylock sisteminin serverinin Litvanya Ülkesinde bulunduğu,ve İstihbarat Teşkilatı tarafından bu ülkede bulunan server den bylock bilgilerinin temin edildiği, Ceza Muhakemesi Kanunları hükümlerinin ülkemiz hudutları dahilinde yürürlükte olduğu, Litvanya Ülkesinde söz konusu kanun uygulanma imkanı bulunmadığı, bu hali ile elde edilen verilerin hukuka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşıldığından …” şeklindeki kabulü yönündeki değerlendirmenin karara dercinin yerinde olmadığı görülmekle; TCK’nın 42. maddesi yerine aynı Kanunun 44. maddesinin delalet maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edilmiştir” cümlelerinin eklenmesi ve “Sanık hakkında Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet suçundan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesi gerekir iken ayrıca “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi sonuca etkili görülmemiş,” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.