Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/3448 E. 2018/4799 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3448
KARAR NO : 2018/4799
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Suç delillerini yok
etme, Gizleme veya değiştirme
Hüküm : 1-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
58/9, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-TCK’nın 281/1-2, 53/1 maddeleri uyarınca kurulan
mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun
esastan reddine dair kararın temyiz isteminin reddine
yönelik ek karar

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş;
Sanığın suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan mahkumiyetine ilişkin karara yönelik sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı CMK’nın 286/2-a-f maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla; verilen temyiz talebinin reddine dair karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise; yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.