Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/2940 E. 2018/5275 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2940
KARAR NO : 2018/5275
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62 , 53, 63 ile 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması, temadinin yakalanma ile sona erecek olması karşısında, gerekçeli karar başlığına ”07.12.2016” olan suç tarihinin ”2016” olarak yazılmış olması,
2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmiş olması hususunun gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2018 tarih, 2018/19687 soruşturma ve 2018/1480 sayılı iddianamesi ile temyize konu dava dosyası kapsamında yargılamaya yansımayan yeni deliller bulunduğundan Kocaeli 2.Ağır Ceza Mahkemesinde 2018/329 esas sayı ile kamu davası açıldığının bildirilmesi, yargılamaya konu iddianamede 2016/24548 sayı ile yürütülen soruşturma kapsamındaki delillere ve verilere atıfta bulunulduğunun belirtildiğinin görülmesi karşısında; yargılanan sanığa yüklenen silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçunun örgüt üyeliği suçunu da barındırması nazara alındığında tek suç ya da birden fazla suçun mevcudiyetinin araştırılması hususu gözetilerek; bildirilen dava dosyasının getirtilip incelenerek, kesinleşmiş ise onaylı sureti dosya içerisine alınıp, derdest ise iş bu dosya ile birleştirilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.