Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/2100 E. 2021/4304 K. 17.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2100
KARAR NO : 2021/4304
KARAR TARİHİ : 17.06.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Karaboğa, …, …, …,…,… açısından; 08.03.2016,
Sanık … açısından; 14.03.2016,
Sanık … açısından; 22.06.2016
Hüküm : Bütün sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2,
3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 58/6-9, 53, 63
maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine yönelik
istinaf başvurularının esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar … ve … müdafii Av. …’ın duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-a)Yargılama aşamasında sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’nın aynı müdafiler ile; yine sanıklar … ve …’ın da aynı müdafiler ile temsil edildiği; ayrıca sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … müdafii Av. …’nin sanıklar … ve … müdafii Av. …’a yetki belgesi verdiği ve bu avukatın anılan sanıklar müdafii olarak da duruşmaya katıldığı; yine sanık … müdafii Av. …’nun sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … müdafii Av. …’ye yetki belgesi verdiği, sanık …’ın da yine bu avukat ile duruşmaya katıldığı nazara alındığında;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 Esas 2012/198 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıkların soruşturma aşamasında birbirleri hakkında beyanlarının bulunması ve yine sanıkların atılı suçlamayı kabul etmediklerini beyan etmeleri karşısında, aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarında zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan, ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlaması gerekirken ortak müdafiler ile temsil edilmeleri suretiyle;
b)Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … müdafii olan Av. …’ın, yargılama esnasında mağdur olarak beyanları alınan… ve …’un vekilleri olduğuna dair dosya kapsamında vekaletname ya da yetki belgesi de bulunmamasına ve fiilen de bu şahısları vekil olarak temsil etmemesine rağmen, İlk Derece Mahkemesince 21.12.2016 tarihli 7. ve 25.01.2017 tarihli 8. celselerde “Usulüne uygun yetkilendirme yazısına istinaden İzmir Barosu avukatlarından Av. …’ın Mağdurlar …, …, Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … müdafii olarak duruşmalara kabulüne” şeklinde karar verilmesi suretiyle, aralarında menfaat çatışması bulunan tarafların aynı avukat ile temsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle;
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve CMK’nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
2-Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’un 308/7. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine
getirmesi için, gerekçeli kararın sorun bölümünde somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler ve ne şekilde işlendiğinin belirlenmesi; gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığı anlatılarak hukuki nitelendirme yapılması, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması; sonuç bölümünde ise hüküm fıkrasının yer alması gerekmektedir.
İncelenen dosyada, örgütsel faaliyetler bağlamında sanıklara atılı her bir eyleme ilişkin sübutun; savunmalar, haklarındaki ifadeler, örgütsel yayınlar ve dokümanlar, dijital deliller ile diğer maddi kanıtlar çerçevesinde tutarlı bir biçimde tartışılması, çelişkilerin giderilmesi, her bir sanığın silahlı terör örgüte ne şekilde üye olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak biçimde sübuta elverişli kanıtları ile birlikte ortaya konularak eylemlerinin somutlaştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle T.C. Anayasasının 141, CMK’nın 230/1. maddelerine muhalefet edilmesi,
3-12.07.2016 tarihli 2. celse duruşma tutanağında zabıt katibi …’ün; sanık …’ın 15.03.2016 tarihli sorgu zaptında …’ün; yargılama aşamasında tanık olarak beyanları alınan … ve …’in 03.11.2016 tarihli talimat duruşma tutanağında zabıt katibi…’nun gerek elektronik, gerekse fiziki imzalarının; tutanaklarda bulunmaması,
Kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık … müdafii ile sanıklar … ve …’ın tahliye taleplerinin reddi ile sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, ayrıca tutuklu sanıklar ile hakkında yakalama emri bulunan sanıkların durumlarının mahkemesince değerlendirilmesine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.