Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/1548 E. 2018/5565 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1548
KARAR NO : 2018/5565
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 62/1, 53, 58/9-6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilerek; temyiz aşamasında dosyaya Uyap üzerinden gönderildiği görülen Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 11.05.2018 tarihli yazısı ve eklerinin, sanığın örgütsel iletişim amacıyla periyodik olarak arandığı iddiasıyla soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/224618 esas numaralı soruşturma dosyasının onaylı örneğinin teminiyle incelenerek, tespit edilen hususlar ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, diyecekleri sorulduktan sonra, gerekirse mezkur soruşturma dosyasının akıbeti araştırılıp, dava açıldığının tespiti halinde her iki dosya birleştirilip tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a. Bölge adliye mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “18.10.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması,
b.Sanığa silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen cezada artırım yapılırken uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 5/2 maddesi olarak gösterilmesi,
c. Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/6 maddesi değil, 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.