Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/1542 E. 2018/5185 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1542
KARAR NO : 2018/5185
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, sanığa ait adsl hattı üzerinden bylock kullanıldığının tespit edilmesi, dosyada mevcut tespit ve değerlendirme tutanağına göre kişi listesinde yalnızca … isimli şahsın bulunması, sanığın son online tarihi olarak tespit edilen tarihte adsl hattının bulunduğu konutunda değil, iznini geçirmek üzere gittiği İskenderun ilçesinde olduğunu savunarak bu tarihte İskenderun’da alışveriş yaptığına ilişkin kredi kartı ekstreleri ibraz etmesi ve Şırnak’ta çalıştığı esnada iki yıla yakın süreyle oda arkadaşlığını yapan … … isimli kişiyle adsl şifresini paylaştığını, bu kişinin Ankara’da eğitim aldığını, bir dönem Antalya’da yaşadığını ve Sivaslı olduğunu ileri sürerek kullanıcı adı olarak belirlenen “…” ibaresiyle uygunluk gösterdiğini, ayrıca kendisine Şırnak’ta bir öğretmen arkadaşının olduğundan bahsettiğini, şahıs hakkında aynı suçtan işlem yapıldığını duyduğunu ve kendisine ait adsl hattını kullanarak Bylock kullanan kişinin … … olabileceğini savunması ile … …’in 01.08.2017 tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde etkin pişmanlıktan faydalanma talebiyle verdiği ifadesinde …’ın örgüt içerisinde kendisinden sorumlu olan kişi olduğunu, öğretmenlik yaptığını ve telefonuna Bylock uygulamasını yükleyerek buradan kendisine mesajlar gönderdiğini beyan etmesi nazara alınarak, gerçeğin kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması amacıyla sanığın savunmasının doğruluğu araştırılarak, 02.01.2015 tarihinde izinli olup olmadığı ve adsl hattının bulunduğu Şırnak ilinde bulunup bulunmadığının çalıştığı kurumdan sorulup HTS kayıtları da tetkik edilerek araştırılması,… isimli kişi hakkında yapılan adli işlemlerin akıbeti araştırılarak varsa dava ya da soruşturma dosyalarının onaylı suretleri Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde dosyaya getirtilip incelenerek, gerektiği takdirde…’in duruşmada CMK’nın 48. maddesi de gözetilmek kaydıyla tanık olarak dinlenmesi ve operatör kayıtları ile User-ID eşleştirmesi yapılmak üzere getirtilecek CGNAT kayıtları ve HTS sonuçları karşılaştırılıp adsl hattı üzerinden Bylock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması suretiyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Bölge adliye mahkemesinin karar başlığında suç tarihinin yakalanma ile temadinin kesildiği tarih olan “26.07.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması,
b)Adli emanetin 2017/2680 sırasında kayıtlı eşya hakkında bir karar verilmemesi,
c)Hüküm tarihine kadar yapılan 11,00 TL tutarındaki yargılama gideri toplamı, CMK’nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve Devlet Hazinesine yüklenmesi gerektiği halde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.