Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2018/1424 E. 2018/3982 K. 09.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1424
KARAR NO : 2018/3982
KARAR TARİHİ : 09.11.2018

TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2018 tarih ve 2018/16950 sayılı tebliğnamesi ve ekindeki Adalet Bakanlığının 26.02.2018 tarihli “Kanun yararına bozma yoluna gidildiği” konulu yazılarında;
“Nitelikli dolandırıcılık, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından, şüpheliler … ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05.07.2017 tarihli ve 2017/3209 soruşturma, 2017/8805 esas, 2017/1594 sayılı iddianamenin iadesine dair Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2017 tarihli ve 2017/81 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.08.2017 tarihli ve 2017/869 değişik iş sayılı kararını müteakip, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden düzenlenen 05.09.2017 tarihli ve 2017/46071 soruşturma, 2017/10716 esas, 2017/1967 sayılı iddianamenin iadesine dair Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2017 tarihli ve 2017/138 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarihli ve 2017/1113 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 18.07.2017 tarihli iade kararında iddianamenin derdest olan 2015/312 esas sayılı dosya ile birleştirilmek üzere gönderildiği ancak devam eden dava dosyasının kapsamlı oluşu ve karar aşamasında olduğu dikkate alındığında bu talebin tek celsede duruşma ile davanın makul sürede bitirilmesi prensiplerine ters düştüğünü, mağdurların iddianamede gösterilmediğini ve olayların mevcut delillerle ilişkilendirilmediği gerekçeleri iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/4. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” amir hükmüne aykırı olarak 05.07.2017 tarihli iddianamenin iadesine ilişkin karara yapılan itirazın reddine dair karar verilmesini müteakip, iade kararında belirtilen eksiklikler giderilmeden yeniden iddianame düzenlendiği gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” düşüncesiyle Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarihli ve 2017/1113 D. İş sayılı kararının kanun yararına bozulması talep edildiği tespit edilmiştir.
I-OLAY
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; nitelikli dolandırıcılık, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından, şüpheliler … ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/07/2017 tarihli ve 2017/3209 soruşturma, 2017/8805 esas, 2017/1594 sayılı iddianamenin iadesine dair Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/81 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/08/2017 tarihli ve 2017/869 değişik iş sayılı kararını müteakip, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden düzenlenen 05/09/2017 tarihli ve 2017/46071 soruşturma, 2017/10716 esas, 2017/1967 sayılı iddianamenin iadesine dair Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/138 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itiraz üzerine Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/1113 değişik iş sayılı kararıyla itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI
Uyuşmazlığın kapsamı; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, iddianamenin iadesi üzerine iadeye yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca CMK 174/4 maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” amir hükmüne aykırı olarak 05/07/2017 tarihli iddianamenin iadesine ilişkin karara yapılan itirazın reddine dair karar verilmesini müteakip, iade kararında belirtilen eksiklikler giderilmeden yeniden iddianame düzenlenip düzenlenemeyeceği, bu durumda iade edilen iddianamenin yeniden itiraza konu olması halinde itirazın kabulüne mi reddine mi karar verilmesi gerektiği hususuna ilişkindir.
III- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Kamu davasını açma görevi” başlıklı 170. maddesine göre;
“(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun Maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5)İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6)İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.”
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İddianamenin iadesi” başlıklı 174. maddesine göre;
“Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170’nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c)Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince açılan kamu davası üzerine 18.07.2017 tarih, 2017/81 sayılı iddianame değerlendirme nolu kararında “Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu “170/3 maddesi kapsamında “Dini İnanç ve Duyguların İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık” suçu için açılan kamu davasının görevli mahkemede açılmadığı (münhasıran örgütlü suçlarla ilgili davalara bakmakla görevli mahkemede açılmaması gerekir, genel tevziye tabi olması gerekir), 170/3-c maddesi kapsamında mağdurların iddianamede taraf olarak yazılmadığı/gösterilmediği, iddianame metninde de mağdurların tespitinin yapılmadığı, 170/4 maddesi kapsamında yüklenen suçu oluşturan olayların mevcut delillerle ilişkilendirilmediği, dolandırıcılık suçu kapsamında mağdurların tespiti ile birlikte zararın tespitinin de (zararın miktarının tespiti ya da zararın miktar itibariyle tespitinin mümkün olup olmadığının tespitinin) yapılmadığı görülmüş, bu sebeple Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen birleştirme talepli iddianamenin CMK 170 ve 174 maddeleri kapsamında iadesi gerektiği” düşüncesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu karara Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itiraz üzerine Konya 3. ağır Ceza Mahkemesinin 11.08.2017 tarihli ve 2017/869 D. İş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verdiği tespit edilmiştir. Bu karardan sonra Konya Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamenin iadesi kararında belirtilen eksiklikleri tamamlamasının yasal zorunluluk olduğu, nitekim CMK 174/4 maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” amir hükmüne aykırı olarak iddianamenin iadesi kararında belirtilen eksiklikler giderilmeden yeniden iddianame düzenlendiği ve bu iddianame Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, mahkemenin tekrar iddianamenin iadesine karar vermesi üzerine Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarih, 2017/1113 sayılı kararıyla itirazın reddine karar verilmesi yasal zorunlulukken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
IV- SONUÇ VE KARAR
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2017 tarih ve 2017/1113 D. İş sayılı kararının Ceza Muhakemesi Kanunun 309/3 maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.