Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2017/3766 E. 2018/560 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3766
KARAR NO : 2018/560
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Ayrıntıları Dairemizin 29.11.2017 tarih ve 2017/2257 Esas 2017/5509 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
5271 sayılı CMK’nın 101/3. maddesi gereğince tutuklanması istenen ve seçtiği bir müdafii de bulunmayan sanığa müsnet suçun niteliği ve ön görülen ceza miktarı gözetilmeksizin müdafii görevlendirilmesinin yasal zorunluluk olması karşısında; görevlendirilen müdafii refakatinde tutuklanması nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle (AİHM Gregaceviç/Hırvatistan) çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde (AİHM Salduz/Türkiye), adaletin selameti açısından gerekli olan müdafii görevlendirilmeden yargılama yapılıp savunması tespit edilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Dairemizin 19.09.2017 tarih ve 2017/1798 Esas 2017/5219 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin, suçun sübutu açısından belirleyici olması karşısında, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
Sanığın, bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmemesi karşısında; Kastamonu Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü’nün “Yeni Bylock CBS Sorgu Sonucu” belgesinin … nolu hat ile ByLock uygulamasına ait IP adreslerine (46.166.160.137, 46.166.164.176, 46.166.164.177, 46.166.164.178, 46.166.164.179, 46.166.164.180, 46.166.164.181, 46.166.164.182, 46.166.164.183) kaç defa bağlanıldığının Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumundan sorulması, gelen yazı cevaplarının da dosya içerisinde bulunan HTS kayıtları ile birlikte değerlendirilip, ID bilgilerine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü veya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan tespit ve değerlendirme tutanağı temin edilerek karşılaştırmasının yapılması suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, KOM Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgeye dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.