Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2017/1950 E. 2017/5425 K. 27.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1950
KARAR NO : 2017/5425
KARAR TARİHİ : 27.11.2017

TALEP:
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın Yunak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 30.03.2017 tarihli ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Yunak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20.04.2017 tarihli ve 2017/154 soruşturma, 2017/26 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, yetkili yerin belirlenmesi hususunda karar verilmesine yer olmadığına dair mercii Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2017 tarihli ve 2017/153 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161/7. maddesinde yer alan “Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda ilk yetkisizlik kararının Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği ve dosyanın Yunak ilçesine gönderildiği, ancak Yunak Cumhuriyet Başsavcılığının da kendisini yetkisiz görerek dosyayı Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği anlaşılmakla, bu ikinci yetkisizlik kararından hemen sonra dosyanın Yunak Cumhuriyet savcılığının bağlı bulunduğu Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığına en yakın ağır ceza mahkemesi olan Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesine gönderilerek, yetkili savcılığın belirlenmesine yönelik karar verilmesi gerektiği halde mercii tarafından “yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 23.08.2017 gün ve 94660652-105-64-6098-2017-Kyb sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2017 gün ve 2017/50660 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
I-OLAY:
Uşak İl Emniyet Müdürlüğünde bir dönem görev yapan polis memuru şüpheli … hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/3373 sayılı dosyasında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olmak” suçundan dolayı soruşturma yürütüldüğü, yapılan soruşturma sırasında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı 30.03.2017 tarih ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 yetkisizlik sayılı kararıyla “suçun işlendiği yerin Konya İli Yunak İlçesi, suçun işlendiği yer itibariyle de yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu” belirterek soruşturma evraklarını Yunak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararına müteakip Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı 20.04.2017 tarihli ve 2017/154 soruşturma, 2017/26 sayılı karşı yetkisizlik kararı vererek soruşturma dosyasını tekrar Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına yolladığı, her iki Cumhuriyet Başsavcılığı arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluşması sebebiyle dosyanın, yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının tespiti amacıyla ikinci yetkisizlik kararını veren Yunak Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde görev yaptığı Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2017 tarihli ve 2017/153 değişik iş sayılı kararı ile “ilk yetkisizlik kararının Yunak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiğini, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği iddia edilen 30.03.2017 gün ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 karar sayılı yetkisizlik kararının dosyada bulunmadığı, dolayısıyla Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının CMK’nın 161/7 maddesi uyarınca yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyayı kendisine en yakın olan Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi gerektiği, mahkemelerinin bu konuda karar verme yetkisinin bulunmadığını, bu kapsamda yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına” yönelik kesin nitelikte karar verildiği anlaşılmıştır.

II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından CMK 12. maddesi uyarınca verilen yetkisizlik kararlarından sonra yetkili Başsavcılığın tespit ve tayini için mercii tarafından verilen kararın hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.

III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
“Yetkili Mahkeme” kenar başlıklı 12. maddesinde;
“(1) Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir.
(2) Teşebbüste son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.
(3) Suç, ülkede yayımlanan bir basılı eserle işlenmişse yetki, eserin yayım merkezi olan yer mahkemesine aittir. Ancak, aynı eserin birden çok yerde basılması durumunda suç, eserin yayım merkezi dışındaki baskısında meydana gelmişse, bu suç için eserin basıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
(4) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçunda eser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veya hükümlü bulunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir.
(5) Görsel veya işitsel yayınlarda da bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir.”
“Cumhuriyet Savcısının Görev ve Yetkileri” kenar başlıklı 161/7. maddesinde;
“(7) (Ek fıkra: 31/03/2011-6217 S.K 21. mad.) Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir.
Hükümleri yer almaktadır.
Hangi yerdeki mahkemenin davaya bakacağını belirleyen kurala “yetki” denilmektedir. Kamu düzeninin bir gereği olan görev hususu her aşamada ve kendiliğinden gözetilirken, yetki de zaman açısından sınırlama getirilmiştir.
5271 sayılı CMK m. 12/1-2 bu konuda açık hüküm içermektedir. Bu hüküm, “Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Teşebbüste son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir” demektedir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 12 maddesi, sadece yer bakımından yetki konusunu düzenlemektedir. Suçun işlendiği yer biliniyorsa, davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. “Suçun işlendiği yerden” maksat hareketin gerçekleştirildiği veya neticenin ortaya çıktığı yerdir. Bu durum, suçla bozulan kamu düzeninin yeniden kurulmasını, kanıtların kolaylıkla toplanmasını, cezanın etkili olmasını ve caydırıcılığı sağlayacaktır. Ayrıca, önemli suçlarda, suçun işlendiği yerde kamuoyunun duyarlılığı daha fazladır. Esasta Cumhuriyet savcısının, yer bakımından yetkili mahkeme önünde dava açması bir zorunluluktur. Bu maddeye göre de, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yapmakla yetkili kılınmıştır. Bu nedenle yetkide ana kural, suçun işlendiği yerdir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161/7. maddesi, Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından CMK 12. maddesi uyarınca verilen yetkisizlik kararlarından sonra yetkili Başsavcılığın nasıl belirleneceğini düzenlemiş, bu maddeye göre de “Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine vararak bir yetkisizlik kararı vermesi durumunda, yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine göndereceği, mercii tarafından verilen kararın da kesin olacağı” açıkça ifade edilmiştir.
Soruşturma dosyasının incelenmesinde;
Uşak İl Emniyet Müdürlüğünde bir dönem görev yapan polis memuru şüpheli … hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/3373 sayılı dosyasında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olmak” suçundan dolayı soruşturma yürütüldüğü, yapılan soruşturma sırasında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı 30.03.2017 tarih ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 yetkisizlik sayılı kararıyla “şüphelinin son görev yerinin Konya Çeltik Polis Merkezi amirliği olduğunu, şüphelinin üzerine atılı terör örgütü üyeliği suçunun Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2016/1956 Esas, 2016/2286 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere temadi eden suçlardan olduğunu, suçun temadinin kesildiği yerde ve zamanda oluşacağını, temadinin Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı adli yargı sınırları içerisinde sona erdiğini” gerekçe göstererek soruşturma evraklarını Yunak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği, ancak yetkisizlik kararına müteakip Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı 20.04.2017 tarihli ve 2017/154 soruşturma, 2017/26 sayılı kararıyla “karşı yetkisizlik” vererek soruşturma dosyasını tekrar Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına yolladığı, bunun üzerine Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca, “her iki Cumhuriyet Başsavcılığı arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluşması ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının tespiti amacıyla” soruşturma dosyasının ikinci yetkisizlik kararını veren Yunak Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde görev yaptığı Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2017 tarihli ve 2017/153 değişik iş sayılı kararı ile “ilk yetkisizlik kararının Yunak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği iddia edilen 30.03.2017 gün ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 karar sayılı yetkisizlik kararının dosyada bulunmadığı, dolayısıyla Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının CMK’nın 161/7 maddesi uyarınca yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyayı görev yaptığı Ağır Ceza Mahkemesine en yakın Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi gerektiği, mahkemelerinin bu konuda karar verme yetkisinin bulunmadığını” belirterek “yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına” yönelik kesin nitelikte karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi anılan kararında “Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30.03.2017 gün ve 2017/3373 soruşturma, 2017/191 karar sayılı yetkisizlik kararının” dosya içerisinde bulunmadığını belirtmişse de, adı geçen yetkisizlik kararının dosya içerisinde olduğu, bu kapsamda ilk yetkisizlik kararının Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar karşısında, yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161/7. maddesinde yer alan “Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir.” şeklindeki düzenleme karşısında;
Yunak Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı ile kendisine gelen soruşturma dosyasında yetkisiz olduğu kanaatine varması üzerine, dosyayı yetkili savcılığının belirlenmesi için yargı çevresinde görev yaptığı Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi, mercii tarafından da yetkili savcılığın belirlenmesine yönelik bir karar verilmesi gerektiği halde mercii tarafından “yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.

IV-SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2017 tarihli ve 2017/153 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 309. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.