Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2017/1828 E. 2017/4966 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1828
KARAR NO : 2017/4966
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kaydına göre sanık …’ün hükümden sonra, temyiz aşamasında 02.12.2015 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak sonucuna göre davanın TCK’nın 64/1. maddesi gereğince düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
2-Diğer tüm sanıklar açısından ise, fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayininin gerektiği durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu, tüm sanıkların hukuki durumlarının buna göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK’nın 193. maddesi hükmüne yanlış anlam verilerek sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …’in sorgusu yapılarak tüm deliller gözetilip,
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ”Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek” fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ”yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek” fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, insiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ”kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ”düzenlemek, yönetmek veya düzenleyen veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiillerinden birini işlemesi suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun; kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ”tertip edilmesi”, ”idare edilmesi” ve ”tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması” durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; ve terör örgütünün propagandasına dönüşen kanuna aykırı gösteride, sanıkların grup içerisinde yer alarak grubu yönlendirip yönlendirmediği, gösteriyi tertip ve idare edenlerin hareketlerine iştirak edip etmediklerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin, hükümlerin öncelikle bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.