Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2016/5988 E. 2017/4291 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5988
KARAR NO : 2017/4291
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-2911 sayılı Kanunun 28/1, TCK’nın 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (4 kez)
2-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ”Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek” fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ”yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek” fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, insiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ”kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ”düzenlemek, yönetmek veya
düzenleyen veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiillerinden birini işlemesi
suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun; kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ”tertip edilmesi”, ”idare edilmesi” ve ”tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması” durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.
2911 sayılı Kanunun 32. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi yönünden ise, izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında kolluk tarafından dağılmaları yönünde ihtar yapılan topluluğun ihtara uymaması üzerine zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 14.01.2013 ve 18.02.2013 tarihli olaylarda … Malazgirt ilçe teşkilatı binası önünde toplanan ve sanığın da içerisinde bulunduğu grupların … caddesi istikametine doğru yürüyüşe geçtikleri, yolu kısmen trafiğe kapatan gruba güvenlik görevlileri tarafından dağılmaları yönünde anonsların yapıldığı, buna rağmen dağılmayan grupların yürüyüşe devam ederek yeniden teşkilat binası önüne gelip burada zor kullanma olmaksızın dağıldıkları eylemlerde atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı; 30.10.2012, 04.11.2012, 12.11.2012 ve 05.11.2012 tarihinde gerçekleştirilen eylemler yönünden ise sanığın 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinde belirtilen şekilde kanuna aykırı olarak yapılan gösteriyi düzenlediği, yönettiği veya düzenleyen ve yöneten kişilerin fiillerine iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Sanığın aynı örgütsel çağrı kapsamında 30.10.2012, 04.11.2012, 05.11.2012 ve 12.11.2012 tarihlerinde silahlı terör örgütü propagandasına dönüşen izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmış olması karşısında, eylemin TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla işlendiğinden tek cezaya hükmedilip bu cezanın artırıma tabi tutulması gerektiği gözetilmeden ayrı ayrı suçlar olarak kabulü ile fazla ceza tayini;
b-TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülerek hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.