Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2016/4779 E. 2017/4111 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4779
KARAR NO : 2017/4111
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesinin
Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat
Suç : Terör örgütünün propagandasını yapma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemiz kararına karşı yapılan itirazın, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar uyarınca bir bütün olarak incelenmesinden;
Sanık hakkında, “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, Erzurum (Kapatılan) 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2013 tarih ve 2013/188 Esas, 2013/206 Karar sayılı beraat hükmünün verildiği; hükmün, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından sanık aleyhine, suçun oluştuğu ileri sürülerek temyiz edildiği; Dairemizin 03.02.2016 tarih ve 2015/7299 Esas, 2016/2465 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında verilmiş olan beraat hükmünün onandığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2016 tarih ve KD – 2014/5156 sayılı yazısı ile yapılan itirazda; sanığa atılı suçun unsurları ile oluşmuş olduğu ileri sürülerek, Dairemizin 03.02.2016 tarih ve 2015/7299 Esas, 2016/2465 Karar sayılı kararının kaldırılarak, sanık hakkındaki Erzurum (Kapatılan) 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2013 tarih ve 2013/188 Esas, 2013/206 Karar sayılı beraat hükmünün bozulması talep edilmiştir.
İtiraz yazısı ve ekindeki dosya incelendiğinde; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının yerinde olmadığı ve Dairemizin 03.02.2016 tarih ve 2015/7299 Esas, 2016/2465 Karar sayılı kararının düzeltilmesini gerektiren bir neden bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın değerlendirilmesi için dava dosyasının Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.05.2017 tarihinde Sayın Üye …’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluğun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazın reddine ilişkin kararına aşağıdaki gerekçelerle katılmak mümkün olmamıştır.
Sanığın 1 Mayıs münasebeti ile Artvin ilinde yapılan gösteri yürüyüşü sırasında yürüyüşe katılan diğer kişilerle birlikte “… kurtuluşa kadar savaş isyan, devrim, özgürlük” şeklinde sloganını attığı tüm dosya kapsamı ile sübuta ermiştir.
Dosya içerisinde bulunan emniyet Müdürlüğü yazısı ve dosya kapsamına göre slogan içerisinde adı geçen …’ın kurucusu olduğu THKP/C – Devrimci yol Devrimci hareket – Devrimci gençlik adlı silahlı terör örgütünün halen faal silahlı örgütlerden olduğu, Öğrenci kollektifleri adlı oluşumun da bu örgüt güdümünde hareket ettiği, atılan sloganda isimleri geçen … ve … ise … ve … olup bu kişilerin de örgüt adına gerçekleştirdikleri bir çok eylemden sonra girdikleri silahlı çatışmada öldükleri, sanığın attığı slogan içeriğinin, terör ve şiddeti teşvik edici nitelikte bulunduğu, …’ın bahsi geçen örgütün kurucusu olarak örgütle bütünleşmiş olduğu, sanığın terör örgütünün destekçisi olduğunu belli edecek şekilde attığı slogan nedeniyle eyleminin 3713 sayılı Kanunun 7/b maddesine uygun suçu oluşturduğu, Dairemizin yerleşik içtihatlarının da bu yönde bulunduğu, sanığın eyleminin cebir ve şiddet yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde attığı sloganın örgütün hala faal olması nedeniyle AİHS 10. maddesine göre ifade açıklaması olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabülü gerektiği cihetle sayın çoğunluğun itirazın reddi ile dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi yönündeki kararına iştirak etmiyorum.