Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2016/416 E. 2017/4950 K. 21.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/416
KARAR NO : 2017/4950
KARAR TARİHİ : 21.09.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kamu malına zarar verme, Terör örgütü propagandası
yapmak, Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Kamu görevlisini yaralama
Hüküm : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına
suç işlemek, 20.10.2012 suç tarihli kamu malına zarar vermek suçlarından CMK’nın 223/1-2a ve 230/2 maddeleri uyarınca beraat,
03.11.2012 suç tarihli kamu malına zarar verme ve kamu görevlisini yaralamak suçundan CMK’nın 223/1-2e ve 230/2 maddeleri uyarınca beraat,
30.03.2012 suç tarihli kamu malına zarar verme suçundan terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
16.09.2012, 20.10.2012, 03.11.2012 ve 10.11.2012 suç tarihli terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 43/1, 62, 53 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kanuna aykırı hale gelen 03.11.2012 tarihli gösteriye 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesinde belirtilen şekilde taşla katılması nedeniyle anılan Kanunun 33/1. maddesi delaletiyle 32/1 ve 33/1 maddelerinde belirtilen eylemlerinden dolayı zamanaşımı süresi içinde mahallinde dava açılması ve gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin “21.10.2012, 03.11.2012, 30.03.2012, 10.11.2012” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında 03.11.2012 suç tarihli kasten yaralama ve kamu malına zarar verme suçlarından, 30.03.2012 suç tarihli terör örgütünün propagandasını yapmak ve 16.09.2012, 21.10.2012, 03.11.2012, 10.11.2012 suç tarihli eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
03.11.2012 tarihli tutanak ve dosya kapsamı itibariyle polis memurunun yaralanması ve polis aracının zarar görmesinin sanığın eylemi sonucunda olduğunun sabit olmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş,
30.03.2012 suç tarihli terör örgütünün propagandasını yapmak ve 16.09.2012, 21.10.2012, 03.11.2012, 10.11.2012 suç tarihli eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından kurulan hükümlerde; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda; sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediğinin sabit olmadığı, mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle kabul ve takdir kılınmış olmakla usul ve kanuna uygun bulunduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ve toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üzerine atılı suçun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükümde eleştiri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle propaganda suçlarından kurulan hükümlerin ONANMASINA,
2-21.10.2012 tarihli olay kapsamında kamu malına zarar verme ve terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanığın, terör örgütüne müzahir yayın yapan internet sitesindeki eylem çağrısı üzerine, kırmızı renkli sprey boya ile ASKİ su deposuna, polis karakoluna düzenlediği canlı bomba eyleminde ölen İbrahim Çuhadar isimli kişiyi kastederek “Feda savaşçımız …… ölümsüzdür” yazılarını yazma şeklindeki eyleminin, terör örgütün şiddet içeren yöntemlerini meşru gösteren ve öven nitelikte olması nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu ve yazılama yaparak duvarı kirletme eyleminin TCK’nın 151. maddesinde “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi,..cezalandırılır” şeklinde tanımlanan mala zarar verme suçunu oluşturduğu, sanığın fiilinin tek oluşu karşısında olaya TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından eylemi nedeniyle daha ağır cezayı gerektiren kamu malına
zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
DHKP-C terör örgütünün eylem çağrısı üzerine Aski su deposuna yazılama yaparak; mala zarar verme suçunu işlemek sureti ile terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçunu işlediğinin ve ayrıca dosya kapsamından ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinden, sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1333 sayılı dosyasında DHKP-C terör örgütü üyesi olmak suçundan soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dava açılıp açılmadığının tespiti ile dava açılmış ise dosyanın getirtilerek derdest olması halinde her iki dava dosyasının birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyanın aslı veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yerinde olmayan gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.