Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2016/2213 E. 2017/4371 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2213
KARAR NO : 2017/4371
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak için direnme, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : 1) 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 62, 50/1-a ve 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; 2911 sayılı Kanunun 33/2 ve 32/2 maddeleri yollaması ile TCK’nın 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 50/1-a ve 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
3) Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan; TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri yollaması ile 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 220/6-son, 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve görevi yaptırmamak için direnme suçları yönünden kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu açısından gerekçeli karar başlığında suç adının “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” yerine “silahlı terör örgütüne üye olma” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümde
öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK’nın 220/6. maddesi gereğince indirim uygulandıktan sonra 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Görevi yaptırmamak için direnme suçu açısından ise, sanığın eylemde kullandığı taşın TCK’nın 6. maddesine göre silahtan sayılması nedeniyle TCK’nın 265/4. maddesine göre cezada artırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; hüküm fıkrasında adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde TCK’nın 52/4 maddesi gereğince yapılan ihtar da 6545 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında re’sen uygulama yapılabileceğinden sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiriler dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 11.07.2014 tarih, 2013/9-386 Esas, 2014/353 Karar sayılı kararı ile, 2911 sayılı Kanunun 33. maddesinin birinci fıkrasındaki suçun sair şekilde düşünce ve kanaat açıklama yöntemi kapsamında görüldüğü anlaşıldığından, sanığa yüklenen suçların tarihleri ve işlenme yöntemleri ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendikleri ve bu nedenle sanık hakkında açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre; hükmolunan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re’sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK’nın 52/4 maddesi uyarınca ihtarat yapılmayacağının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.