YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8177
KARAR NO : 2016/1615
KARAR TARİHİ : 16.03.2016
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Muhafızın dikkat veya özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçma
Hüküm : TCK’nın 294/8, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-TCK’nın 294/8. maddesinde tanımlanan kaçmaya imkan sağlama suçunun faili tutuklu, hükümlü veya gözaltına alınan şahsın muhafaza ve naklinde görevli olan kolluk memuru, infaz koruma memuru veya başka bir kimsedir.
TCK’nın 292. maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunda ise failin CMK’nın 101. maddesi uyarınca hakkında tutuklama kararı verilmiş ya da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunan bir kimse olması gerektiği, söz konusu suçların özgü suç niteliğinde olup bu suçların yalnızca durum ve sıfatı anılan maddelerdeki tanıma uyan kişilerin işleyebileceği gözetilip bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;
Uyuşturucu madde kullanmak suçundan Cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltında iken kolluk görevlisinin elinden kaçan sanığın konumu TCK’nın 294/8. maddesine uymadığı gibi hükümlü veya tutuklu olmaması nedeniyle TCK’nın 292. maddesindeki suçun unsurları da oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken TCK’nın 294. maddesinin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek TCK’nın 294/8. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet
hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.