Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/6952 E. 2016/591 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6952
KARAR NO : 2016/591
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
…. Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
…. Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat
Müdürlüğü
Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
Hüküm : TCK’nın 289/1-1-3, 62, 50/1-a ve 52/1. maddeleri
gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suç tarihinde yürürlükte olan ve 31.03.2007 tarih ve 26479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5607 sayılı Kanunun 25. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre elkonulan akaryakıtın, 5607 sayılı Kanun’un geçici 6. maddesinin 3. bendindeki “Bu maddenin yayımı tarihinden önce kaçak akaryakıt ile birinci ve ikinci fıkralar kapsamı dışındaki kaçak şüphesiyle el konulan eşya hakkında, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde gerekli tespitler yaptırılarak soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından tasfiye kararı verilir. Bu süreler içinde karar verilmemesi halinde eşya derhal tasfiye edilir.” hükmü ve aynı Kanunun geçici 3. maddesindeki “Eşyanın miktar bakımından fazla olması veya saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi hallerinde eşya özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması halinde İçişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslara göre mahallin en büyük mülki amirinin uygun göreceği bir yere konulur.” hükümleri

karşısında; 08.03.2003 tarihinde el konularak firma yetkilisine yediemin olarak teslim edilen akaryakıtın kanunun amir hükümlerine rağmen zamanında tasfiye edilmediği gibi aradan geçen zaman süresince de tasfiyeye yönelik bir girişimde bulunulmadığı gözetildiğinde; suça konu eşyayı bedelsiz olarak bu kadar uzun süre saklama yükümlülüğü yüklenemeyeceğinden unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasında değişen suç vasfına göre sanığın eyleminin TCK’nın 289/3. maddesi kapsamında kaldığı kabul edildiğine göre, TCK’nın 75/3 maddesi delaletiyle 75/2 maddesi gereğince sanığa ön ödeme uyarısında bulunulması gerekirken yargılamaya devamla hüküm verilmesi,
b-TCK’nın 289/3. maddesi uyarınca yalnız adli para cezası verilebileceği halde, hapis cezası da verilerek sonra paraya çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.