Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/2828 E. 2016/305 K. 18.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2828
KARAR NO : 2016/305
KARAR TARİHİ : 18.01.2016

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : 1- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan; Kamu davasının 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi
2- Sanık … hakkında; TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 220/6 – ikinci cümle, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK’nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, anılan kararlara yapılan itiraz yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, itiraza ilişkin olarak gereğinin merciince yerine getirilmesine,
2- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında ayrıca … Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/… esas sayılı dosyasında, suç tarihi 11.03.2012 olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 23.11.2012 tarihli iddianame ile dava açıldığı, ./..

temyiz incelemesine konu dosyamızda ise sanık hakkında suç tarihi 19.04.2011 olan silahlı terör örgütü adına suç işleme suçundan 14.09.2011 tarihli iddianame ile dava açıldığı, sanığa yüklenen TCK’nın 314/2. maddesi anlamında silahlı terör örgütüne doğrudan üye olma suçu ile TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle silahlı terör örgütüne dolaylı üye olma suçlarının temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, her iki dava dosyası birleştirilip hukuki kesinti oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.