Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/2053 E. 2016/397 K. 02.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2053
KARAR NO : 2016/397
KARAR TARİHİ : 02.02.2016

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- TCK’nın 220/6 ve 314/3. maddesi yollamasıyla 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 220/6, 53, 62 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine aykırılık suçundan , 6352 sayılı Kanunun geçici 1-b maddesi
uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine aykırılık suçlarından 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin karar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK’nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, inceleme yapılmasına yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine,
2- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçunun hükümden önce yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden hüküm kurulurken öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK’nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.